F-tipi Twitter operasyonu

Sol Bilim yazarı Onur Güngör dershanelerin kapatılması tartışmasının sosyal medyaya yansımalarını analiz etti.

F-tipi Twitter operasyonu

F-tipi Twitter operasyonu

Sosyal medya artık gündemin belirlendiği, yönetildiği bir mecra. ‘Hashtag savaşlarının’ son zamanlardaki en önemli konusu ‘dershaneler’. Radikal gazetesinden Alpbuğra Alper Gültekin haberinde açılan sahte hesaplara dikkat çekmiş, ‘Gündemi troller mi belirliyor?’ diye sormuştu. Sol gazetesinden Onur Güngör ise konunun başka bir boyutuna, ‘merkezi bir emirle açılmış yüzlerce hesaba’ dikkat çekmiş. Onur Güngör’ün Sol gazetesinde yayınlanan yazısı şöyle;

F-tipi Twitter operasyonu

Geçen yazımda ‘sosyal medya halkın medyası olabilir mi?’ gibi provokatif bir soru sormuştum. Kimilerine arkası yeterince doldurulmamış, kulağa güzel geldiği için düşünülmeden öylesine söylenmiş içi boş bir laf gibi gelmiş olabilir.

Bunun birinci nedeni yazıdaki vuruş sınırı.

İkincisi nedeni ise, önerip tartışmaya açmak istediğim dijital ortamların ve/veya girişimlerin, başlangıç aşamasında ve kaba da olsa somut veriler veya grafikler eşliğinde sunulmadan anlaşılmasının zor olması. Bir diğer neden de bu verileri ve grafikleri elde etmek için kullanacağım yazılımların henüz yeterince gelişmemiş oluşuydu.

Neyse ki aradan geçen süre içerisinde bu açığı biraz olsun kapatabildim.

Hatırlarsanız, iki hafta önceki yazımda, etrafa bıraktığımız dijital izlerin başka kişiler tarafından toplandığını, iyi veya kötü emelleri için incelendiğini hatırlatmıştım. “Bu verileri, örneğin sosyal medyada paylaşılan yazıları, görselleri veya sohbetleri sadece egemenler mi kullanabilir, bizim bu verilerden çıkartabileceğimiz hiçbir şey yok mudur?” diye sormuştum.

Her ne kadar hâlâ net bir cevabım olmasa da, böyle sorular sorduğuma göre yanıtımın da olumlu olduğunu tahmin etmişsinizdir.

Yine de bir yerden başlamak adına, tez çalışmalarımda da kullanmak üzere geliştirdiğim sosyal medya inceleme sistemi aracılığıyla yaptığım bir analizi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bildiğiniz üzere Zaman gazetesinin 14 Kasım’da yaptığı ‘Eğitime Darbe Planı’ başlıklı haber ile birlikte artık herkesin mâlumu olan AKP-Gülen Cemaati çekişmesinde yeni bir perde açıldı. Daha ilk günden Twitter’a yansıyan çekişme hala sürüyor. İlk bakışta cemaate destek olmak isteyen Twitter kullanıcılarının kendiliğinden bir terim (hashtag) üzerinde anlaşarak başlattığı bir eylem gibi görünse de, 14 Kasım’dan birkaç gün sonra basına sızan bir belgede cemaatin üyelerine yazılı bir talimat göndererek herkesin en az bir Twitter hesabı açmasını, mutlaka profil fotoğraflarını değiştirmelerini ve bu hesapları kullanarak her gün 20-21 saatleri arasında dershanelerin kapatılmasına karşı çıkan önceden belirlenmiş terimleri paylaşmasını istediğini öğrenmiştik.

Bunun gerçekten böyle olup olmadığını araştırmak üzere daha önceden toplamış olduğum veriyi ele aldım. Oluşturduğum veri kümesi, 14 Kasım günü saat 15:52 ile 15 Kasım gecesi saat 03:51’e kadar #egitimedarbeplani hashtagini içeren 152082 iletiden oluşuyor. Bu sayının etrafta telaffuz edilen ileti sayılarından çok düşük olmasının iki nedeni var: (1) #egitimedarbeplani hashtag’i akşama başka bir hashtag’le değiştirildi. (2) Twitter benim sistemime hepsini iletmemiş olabilir.

Neyse, ilk olarak ölçmek istediğim şey bu iletilerin gerçek kişiler tarafından mı yoksa tek bir kişinin uzaktan kontrol ettiği ‘bot’ adı verilen yazılımlar tarafından mı atıldığıydı. Bunun için hesapların yaratılma tarihlerine ve toplam ileti sayılarına bakmak istedim. Yaratılma tarihlerinin dağılımına göre, son günlerde yaratılmış hesap sayısı oldukça fazlaydı (bkz. Resim 1). Ama daha ilginç olan şey, geçen yıl yani 23 Ekim 2012 ile 16 Kasım 2012 arasında yaratılmış yüksek sayıdaki hesaptı. Arşivlere bakınca, Erdoğan’ın Eylül 2012’de ‘dershanelerin bir sene içerisinde kapanacağı’ yönünde bir açıklaması olduğunu, 4 Kasım 2012 günü ise “dershanecilerin” dönemin Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile görüştüğünü ve 13 Kasım 2012’de büyük bir Twitter eylemi düzenlendiğini görüyoruz. Demek ki geçen seneki Twitter eylemi için oluşturulan hesaplar bu sene de kullanılmış.

Resim 1. Yandaki grafik tüm verideki kullanıcıların yaratılma tarihlerini zaman aralıklarına ayrılmış bir çizgi üzerinde gösteriyor. Her bir çubuğun boyu o aralıkta kaç hesabın yaratıldığını gösteriyor. Örneğin (A) grubu 5316 kişiden oluşuyor.

Daha sonra, (A) ve (B) gruplarıyla beraber tüm gruplara ait hesapların ortalama ileti sayılarına bakarak (A) grubundaki hesapların kullan-at hesaplar olup olmadığını belirlemeye çalıştım. Ancak güçlü bir kanıt bulamadım. Zira tüm hesapların ortalama ileti sayısı 1181 olmasına rağmen, (A) grubuna ait hesapların ortalama ileti sayısı 376. Bu sayı 1181’den küçük ancak kesin bir yargıya varmak için yeterince küçük bir sayı değil. Yine de kaba bir genelleme yapmak gerekirse bu bilgi, (A) grubundaki hesapların genel olarak sadece talimat geldiğinde Twitter’ı kullanan gerçek kişiler olduğuna işaret ediyor olabilir.

Diğer taraftan, hesaplarının avatarlarını henüz değiştirmemişlerin oranı sadece %5. Bu oranın tüm hesaplar genelindeki %8’lik ortalamadan az olması (A) grubunun talimatla hareket eden bir ekip olduğunu destekliyor olabilir.

Henüz iletilerin içeriklerini temel alan analizler yapmadığım için bu grubun aynı iletileri kopyala-yapıştır yöntemiyle paylaşıp paylaşmadığı hakkında bir fikrim yok. Ayrıca ayrıntılı zamansal analiz de yapmadığım için aynı anda yüzlerce gerçek görünen hesaptan aynı iletilerin paylaşılıp paylaşılmadığı hakkında da bir şey söyleyemiyorum. Sanırım bunları bilimsoL portalda yayımlamak daha doğru olacak. Umarım bu kaba analiz, henüz net cevaplar vermekten uzak olsa da, dezenformasyon ve manipülasyon çabalarını deşifre etmek için yapılabileceklere örnek oluşturabilmiştir. Yöntemleri geliştirerek başka örneklere de uyguladıkça paylaşmaya devam edeceğim.
Kaynak:Sol Bilim

Share