‘İşe gitmeden çalışacağımız günler geldi’

Mobil cihazlar, günlük yaşama getirdikleri kolaylıkla yaşam tarzımızı hızla değiştiriyor. Zaman ve maliyet tasarrufu yapması gereken şirketler, mobilitenin faydalarını kullanarak iş yapma şekillerini hızla değiştirmeye zorlanıyor. Her an, her yerde, her türlü mobil cihaz ile çalışmanızı sağlayan uygulamaların geliştirici Citrix Mobility Mobil Platformlar Grubu Ahmed Datoo, “Trafik sıkıştığında ofise gitmeden de işinizi halledebileceksiniz. Özellikle İstanbul’un buna ihtiyacı var” ifadesini kullandı.

‘İşe gitmeden çalışacağımız günler geldi’

Saatlerce kahve dükkanlarında dizüstü bilgisayarlarının karşısında iş yapan, hatta bir gününü Wi-Fi hizmeti veren cafe ve restoranda geçiren insanların sayısı hızla artıyor. Mobil cihazların giderek çeşitlenmesi ve sundukları uygulamaların her türlü ihtiyacımıza cevap vermesi, iş dünyasındaki süreçleri de baştan yazacak gibi görünüyor.

Yakın gelecekte bir toplantıya katılmak, bir rapor hazırlamak, haber yayımlamak veya sunum yapmak için ofise gitmek zorunda kalmayacak, hatta bu tür işlemleri sosyal aktiviteleriniz esnasında yerine getirebileceksiniz. Mobil cihazların ve uygulamaların sunduğu pratik çözümler, günlük yaşantınızın akışı içinde işlerinizi halletmenizi sağlarken, şirketlere zaman ve maliyet tasarrufu için göz ardı edilemez fırsatlar sunacak.

İşletim sistemi farketmeksizin her türlü mobil cihazda, her yerde, her türlü işlemi yapmanızı sağlayan çözümler üreten Citrix Mobility Mobil Platformlar Grubu Başkan Yardımcıcı Ahmet Datoo, Türkiye’deki şirket ve çalışanların beklediği çözümü ntvmsnbc’ye anlattı.

Datoo, “Kahve içmek, temiz hava almak için işinize ara vermek yerine, ofise uğramadan işlerinizin tümünü halledebileceksiniz. Artık işyeri olmadan çalışma dönemi geldi.”

Türkiye’de büyük ve küçük olsun, mobiliteye adım atmak isteyen tüm firmalar için tavsiyeleriniz nedir?

Sahip olduğumuz mobil strateji, kullanıcının herhangi bir yerde, herhangi bir mobil cihazla istediği uygulamayı kullanabilmesini sağlamak. Bu stratejiye ‘Anyness’ adını veriyoruz. Şu an birçok şirkete baktığımız zaman böyle bir strateji görmüyoruz. Çalışanlar sadece mobil cihazları ve bilgisayarlarındaki belli içerikleri kullanıyor. E-postalarınızı dizüstünden kontrol ediyor, sayfaya gireceğiniz haberleri dizüstünde yazıyor ve editliyorsunuz. Peki tüm bu işlemleri tablet bilgisayarda veya akıllı telefonda yapmayı istemez miydiniz? Böylece işyerinde yapacağınız işleri evinizden veya başka bir yerden de yapabilirdiniz.

Mobilite dediğiniz zaman çok geniş bir ürün yelpazesi düşünüyoruz. İlk olarak şirketlerin oluşturacağı mobil cihaz yönetimi, kullanılacak olan cihazlara güvenlik getiriyor. Çalışanlar birçok farklı marka mobil cihaz kullanıyor, hatta bir kişi birden fazla marka telefon veya tabletle çalışıyor. Burada şirketlerin temel seviyede güvenliğe sahip olması ve farklı işletim sistemleriyle çalışan farklı mobil cihazları kullanabilmesi önemli bir unsur.

Şirketlerde dikkat edilmesi gereken bir diğer konu, en çok kullanılan verimlilik araçları. Bunlar en başta mesajlaşma ve e-posta ve internet erişimi olarak beliriyor. Tüm bu hizmetleri sadece ofis içinde değil ancak dışında da yapabilmek ve yaparken bilgisayarınıza bağımlı olmamak; şirket içi ağda gezinmek için Sanal Özel Ağ kullanmaya gerek duymamak daha iyi olmaz mıydı?

“OFFICE UYGULAMALARINI TABLETTE KULLANABİLİRSİNİZ”

Her türlü cihazda her türlü işlemin yapılmasını nasıl sağlıyorsunuz?

Citrix, çalışanlar için e-posta ve tarayıcı hizmeti için sırasıyla Worx Mail ve Worx Web adı verilen hizmetler sunuyor. Çalışanlar bunun dışında uygulama platformlarına girerek üçüncü parti uygulamalar indiriyor. Ancak üçüncü parti uygulamalar güvenlik endişelerini de beraberinde getiriyor. Örneğin bir gazetecinin bu tür bir uygulama aracılığıyla göndereceği haber sızdırılabiliyor. Citrix, mobil uygulama yönetimi altında da hizmet sunuyor.

Üretkenlik adına göz ardı edilmemesi gereken bir işlem de verilere erişim yeteneği. Dosyalarınızın neredeyse tümü bilgisayarınızda bulunuyor. Peki tüm bu verilere neden iOS veya Android mobil cihazınızla erişmiyorsunuz? Citrix ile bunu yapabiliyorsunuz. Şirketler, verilerinin depolanması için bulut firmalarıyla çalışıyor. Sunduğumuz ShareFile hizmetiyle verilerin güvenli ve etkin kullanımını sağlıyoruz. Kısaca, mobil cihazları uygulama ve verilerle bağlantılı kılan hizmetleri, köprüyü sunuyoruz.

XenApp adını verdiğimiz hizmetle, her türlü uygulamayı her türlü cihaza uyumlu kılabiliyoruz. Bu hizmeti hazırlarken birçok şirketin dahil olduğu bir anket düzenledik ve kullandıkları uygulamaların ne kadarının mobil olduğunu sorduk. Sonuç sadece yüzde 6 çıkınca, büyük bir şaşkınlığa uğradık. Geride kalan yüzde 94’lük kısım, Windows, Web ve eski işletim sistemlerine ait uygulamalar olarak belirdi.

Bir şirketin uygulamalarının yüzde 94’ü mobil cihazlara uyumlu değilse, mobil strateji oluşturması da bir o kadar zordur. XenDesktop ve XenApp, uygulamaları görsel hale getirerek her türlü cihaza taşıma özelliğine sahip. Örneğin Winsows Excel programını iPad’de kullanabiliyorsunuz. Bir nevi masa üstünü iPad’e taşıyorsunuz. Bu, Windows tabletlerde de görmediğimiz bir durum.

Bahsettiğiniz ve alışılmışın dışındaki hizmet ve mobil cihaz kullanım türüne adapte olmak, yeni uygulamalarla cihazları uyumlu kullanabilmek birçokları için zor olmayacak mı?

Citrix olarak mobil çalışma şekilleri üzerine odaklanıyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken bir nokta, farklı kullanıcıların mobil cihazlarını farklı kullandığı. Bir toplantıya gittiğim zaman, iPad’i bulunan kişiler arasında cihazını not almak için kullanan tek kişi ben olabiliyorum. Birçokları notebook veya dizüstülerini açarak not alıyor. Ben, kendim için daha kolay not alma yolunu aradım ve buldum. Öte yandan, bir sunum yapacağım toplantıya dizüstü ile gelmeyi tercih ederim. Bizim Bilişim Teknolojileri (BT) bakış açımıza göre, bir insan bir cihazı kullanmakta ne kadar rahat ediyorsa bile daha rahat kullanım şekilleri bulabilir. Genç nesil artık çalışırken sürekli ofiste oturmak istemiyor. Belki bir kanepede oturarak veya bir cafe de kahve içerken çalışmak istiyor. Çünkü bu şekilde daha üretken oluyorlar. Citrix, insanların istedikleri şekilde çalışmalarını sağlayan mobil çalışma şeklini sağlıyor.

Ben şahsi kullanım için Mac tercih ediyorum. Ama Citrix’te Windows tabanlı uygulamalar da kullanıyoruz. Ancak Mac’in yanına Windows tabanlı bir bilgisayar almak zorunda değilim çünkü X XenDesktop kullanarak uygulamaları Mac’e aktarabiliyorum. Evde iMac kullanıyorum ancak işyerinde yıllardır kullandığım eski uygulamaları da bu bilgisayarda kullanmaya devam ediyorum. Güvenlik açısından da bir risk yok çünkü tüm veriler, veri merkezinde durmaya devam ediyor. Uygulamalar, sadece görüntü olarak bir cihazdan diğerine aktarılıyor.

Tüm kullanıcılar kendi alışkanlıkları ve ihtiyaçları doğrultusunda farklı çalışacaktır. Citrix’in görevi, BT alytapılarının farklı kullanıcıların taleplerini karşılayacak hale gelmesinde yardımcı olmak.

Dünya genelinde bulundukları alan farketmeksizin şirketlere yönelik siber saldırılar ciddi ölçüde arttı. Citrix’in sunduğu hizmetlerin doğrudan üçüncü partilerin oluşturduğu riski ortadan kaldırarak güvenlik açısından bir avantaj sunduğunu söyleyebilir miyiz?

Bildiğimiz bir gerçek, şirketlerin büyük kısmının mobil cihazlarında hiçbir güvenlik yazılımı kullanmadığı. Günümüzdeki şirketleri tehdit eden en büyük risklerden biri firma casusluğu. Hacker’ların geleneksel olarak denediği yöntem, bir program aracılığıyla güvenlik duvarını yıkmaktı. Mobil cihazınızı bir cafe’de ya da takside unuttuğunuzu düşünelim. Bu cihazda Sanal Özel Ağ erişimi olduğunu da düşünürsek, onu eline geçiren hacker şirket içi sistemlere erişebilir ve kötü amaçlı bir yazılım bulaştırarak istediği verilere ulaşabilir. Ancak bir mobil güvenlik sisteminiz söz konusuysa, cihazları uzaktan kontrol edilebilir, istediğiniz zaman komutla kilitleyebilir, belli uygulamaları kapatabilirsiniz.

Şirkete ait cihazları kaybolmaları, çalınmaları halinde devre dışı bırakabilirsiniz. Bir çalışan iş değiştirdiğinde ise kullandığı mobil cihazda ‘selektif temizleme’ yaparak sadece işe ait verileri temizleyebiliyor ve kişisel verileri tutabiliyorsunuz.

Citrix Mobility Mobil Platformlar Grubu Başkan Yardımcıcı Ahmet Datoo.

“iPAD’İ AKILLI TAHTAYA ÇEVİREBİLİRSİNİZ”

Google Play ve AppStore’de uygulamalarınız mevcut. İleride hizmetlerinizi uygulama platformları aracılığıyla her türlü kullanıcıya sunma stratejiniz güçlenecek mi?

Android ve iOS’in dışında Windows Phone ve BlackBerry için de uygulamalarımız bulunuyor. ShareFile’dan tutun GotoMeeting’e kadar kullanıcıların güvenli ve etkin bir şekilde işlemlerini yapabileceğini birçok uygulama sunuyoruz. İstanbul’da bir saatlik yol çekip toplantıya yetişmeye çalışmak yerine, toplantıları bulunduğunuz yerden de yapabilirsiniz. Sosyal ağ etkileşimini artıran uygulamalarımızdan tutun sadece PC’nize yönelik uygulamaları kullanmak için de hizmetlerimiz var.

TalkBoard, iPad için geliştirdiğimiz ve iş verimliliğini, ortak çalışmayı destekleyen en yeni uygulama. Bir sunum yaparken beyaz tahtaya yazarak anlatmaya çalıştığınızı, kimin ne kadat iyi gördüğünü dert etmeden doğrudan iPad ekranına yazacaksınız. Web kamerasıyla yapılan video konferansların aksine, iPad üzerine yazdıklarınız doğrundan diğer kullanıcıların ekranında belirecek. Bir kişi telefonlar konuşuyor olsa bile gözüyle sizi takip edebilecek. Böylece, beraber çalışmayı da yeniden tanımlayan bir hizmet sunmuş oluyoruz.

“ŞİRKETLER NASIL İŞ YAPTIKLARINI SORGULAMAYA BAŞLAYACAK”

Özellikle cafe’lerde saatlerini geçirerek bilgisayar başında çalışan insanlar görüyoruz. Yüksek hızlı internet ve mobil cihazların gelişimiyle insanlar giderek ofis dışı çalışmaya adapte oluyor. Bir ofisler yaşam alanının kendisine dönüşecek diyebilir miyiz?

Cevabım kesinlikle evet. Mobil cihazların insanların hayatlarına çok büyük bir değişim getirdiği açık. Bizim inandığımız bir söz, çalışmanın işyerinin kendisi olmadığı. İnsanlar genelde ‘nerede bulunursam bulunayım çalışabilirim’ düşüncesine ters bakıyor. Ancak birçok insan çalışma esnasında ‘biraz çıkıp hava alsam, bir kahve içsem’ diye düşünüyor. Eğer çalışma ortamına, çalışma şekline değişiklik getirirsek verimililiğimiz de önemli ölçüde artabilir. Hatta, ileride insanlar aileleriyle daha fazla vakit geçirmek isteyecek. Çok fazla trafik olduğu için Pazartesi günü işe gitmeyeyim diyecek. Çarşamba günü çocuğumun maçını izlemek istiyorum diyecek. Bir yanda istediğinizi yapabilme özgürlüğünü bulundurmak, diğer yandan da işinizi halledebilmek, kişiyi fazlasıyla güçlendiren bir faktör. Ayrıca bunu istediğiniz hızı elde ederek de yapabilirsiniz.

Artık işyerleri bir sıra halinde uzanan masalardan oluşmak zorunda değil. Bir kahve dükkanı en iyi işyeriniz olabilir. Bu değişimin, sunduğumuz hizmetleri kullanan kullanıcılarda memnuniyeti ve mutluluğu da artırdığını gördük. İnsanların alışılan mekanların dışında farklı yerlerde çalışma şansı elde edebilmeleri halinde hem daha mutlu olacakları hem de daha verimli hale geleceklerini biliyoruz.

Türkiye piyasasından beklentiniz nedir?

Türkiye’de büyük bir potansiyel yattığını düşünüyoruz. Türkiye’de bu yıl başında 3 çalışanlar işe koyulduk. Şu an çalışan sayımız 12’ye çıkmış durumda. Türkiye’de büyük bir büyüme sağlayabileceğimize inanıyoruz. Bunun bir sebebi, Türkiye’nin zaten ağ alanı olarak Citrix için güçlü bir piyasa olması. Türkiye, ağ yapısı oluşumu açısından Avrupa’da en hızlı ilerleyen ülke. Ancak Türkiye’yi sadece bu alanla kısıtlı görmüyoruz. Türkiye’de ana girişim olarak mobiliteyi öne çıkarmak istiyoruz. Ağ oluşumu, kullanıcılar ve mobil cihazlar arasındaki köprüyü kurmak açısından büyük önem taşıyor. Ayrıca şirket içi veya kamu alanında olsun, oluşturulan bulut hizmet atlyapısı da önemli bir faktör. Türkiye’de güçlü bir konum elde etmemizi sağlayacak köprüyü kurduk. Ayrıca, köprünün her iki tarafındaki ürünlere de sahibiz. Bu sayede Türkiye’de bir piyasa oluşturmanın fırsatını elde etmiş durumdayız.

Batı ülkelerinde kullanıcıların uygulama, mobil cihaz aksesuarı gibi eklentileri çok daha etkin kullandığını görüyoruz. Türkiye’de kullanıcıların Citrix ve benzeri hizmetlere adaptasyonu açısından 2014’ün nasıl olmasını bekliyorsunuz?

Citrix olarak yapmak istediğimiz, başarılı olduğumuz alanda Türkiye’deki potansiyeli de hayata geçirmek. Türkiye’de ağ yapılandırmasının ardından hizmetimizi daha büyük bir boyuta taşımak istiyoruz. Ancak bu teknolojiyle değil, işyerinizi dönüştürmekle bağlantılı bir süreç. Çok çeşitli iş şekilleri söz konusu ve iş akışınızı, işinizi tamamlama sürecini değiştirmek farklı bir konu. Bunu yapabilmek sadece sizi değil, müşterilerinizi de mutlu kılacak bir değişim olacak. Türkiye’de bulunduğum sürede kaldırımda yürürken telefonunu kullanan sayısız insan gördüm. Bu kişiler ya tek bir uygulama kullanıyordu veya birden fazlasıyla meşguldü. Bu görüntü zaten Türkiye’deki potansiyeli gözler önüne seriyor. Türkiye’deki özellikle trafik sorunu gibi sıkıntılar, birçok şirketi nasıl iş yapmaları gerektiği konsunda yeniden düşünmeye zorlayacak. Bu tür soruları ABD’de de ele alıyoruz ve her açıdan değerlendiriyoruz. İş alanından, ofis yapısına kadar. Kullandığımız masalardan, kaç kanepe koyup koyacağımıza kadar kafa yoruyoruz. Evden çalışmayı teşvik ederek işyerinde alan açıp açmamak gerektiğini düşünüyoruz. Kısaca, ülkeler altyapıları aradaki açığı kapatana kadar ne gibi değişimler yapmaları gerektiğini düşünmeli. Nasıl iş yaptığınızı, sorgulamak zorundasınız. Bu dönüşüm, Türkiye’de neden çok büyük bir potansiyel bulunduğunu açıklıyor.
Kaynak:ntvmsnbc