Türkiye’nin CERN heyecanı

Türkiye’nin CERN heyecanı

”Büyük Patlama” deneyinin yapıldığı CERN’e asil üye adaylık başvurusu kabul edildi.
Türkiye’nin evrenin oluşum sırlarının araştıran ”Büyük Patlama” deneyinin yapıldığı Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi’ne (CERN) asil üye adaylık başvurusunun kabul edilmesi, Türk bilim dünyasında heyecan yarattı.

CERN’ün 157. kuruluna katılan delegelerin, Türkiye ile birlikte Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail, Sırbistan ve Slovenya’nın da üyeliğe giden adaylık sürecinin başlamasını benimsediğini açıklaması, merkezi Cenevre’de bulunan CERN’de görevli Türk bilim insanları ve Türk bilim dünyasında ilgi topladı.

DPT desteğiyle yürütülen Ankara Gölbaşı’nda kurulumu süren ”Türk Hızlandırıcı Merkezi”nin yürütücüsü Ankara Üniversitesi (AÜ) Hızlandırıcı Teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Yavaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin CERN’e üyelik sürecinin başlamasının Türkiye’nin hızlandırıcı ve detektör teknolojileri konusunda büyük bir atılım yapmasına imkan vereceğini ifade etti.

''Büyük Patlama'' deneyinin yapıldığı CERN'e asil üye adaylık başvurusu kabul edildi.

''Büyük Patlama'' deneyinin yapıldığı CERN'e asil üye adaylık başvurusu kabul edildi.

CERN’e üyelikle Türkiye’nin merkezde yapılan araştırmalar ve geliştirilen teknolojilerin karar mekanizmalarında doğrudan yer alabileceğine işaret eden Yavaş, böylece ileri teknolojilerin Türkiye’ye transfer edilmesinin mümkün olacağını belirtti.

Üyeliğin, Türkiye’de kurulum hazırlıkları süren hızlandırıcı merkezi ve diğer merkezlerin çok daha güçlü ve çabuk şekilde ilerlemesine de katkı vereceğini kaydeden Yavaş, ayrıca ülkenin CERN’in eğitim ve araştırma merkezlerinden yararlanmasının sağlanacağını ve endüstride bu teknolojilerle ilgili farkındalığın geliştirileceğini söyledi.

”Türkiye, CERN’e üyelikle ar-ge’nin birinci liginde oynamaya hak kazanacak” diyen Yavaş, üyeliğin en önemli getirisinin Türkiye’deki ileri ve jenerik teknolojiler konusunda yapılan çalışmaların tümünün çok güçlü bir lokomotife bağlanacağını vurguladı.

-”BAĞLANTI OFİSLERİ KURULMALI”

CERN’de görevli Türk bilim insanı Doç. Dr. Bilge Demirköz de Türkiye’nin CERN’e üyelik başvurusunun resmi olarak kabul edilmesini, ”Türkiye’nin bilim geleceği ve fizikçiler için çok sevindirici ve ümit verici bir gelişme” olarak değerlendirdi.

Türkiye’nin adaylık sürecinin kabulünün üyelik süreci için bir başlangıç olduğunu ifade eden Demirköz, ”Bundan sonra izleyeceğimiz yol daha önemlidir. Üyeliğe geçiş aşamasının ne kadar süreceği, hangi programların ne zaman başlatılacağı, Türkiye’nin CERN’e maddi katkısının ne kadar olacağı önümüzdeki yılın başlarında gerçekleşecek anlaşmalarla belli olacak. Üyeliğe geçiş iki ile beş yıl arasında bir zaman alacak” dedi.

Bu süreçte öncelikle CERN’ün konuyla ilgili mühendislik, endüstri ve bilim çevrelerinde tanıtılması ve gereken bağlantı ofislerinin kurulmasını önemini vurgulayan Demirköz, Türkiye’nin CERN’e vereceği katkı payının yarısı miktarında, Türk şirketlerinin CERN’den ihale alma hakkı doğacağına da işaret etti.

Bu ihale alımlarını ve piyasa araştırmalarını düzenleyecek olan Türkiye CERN bağlantısını kuracak olan endüstri ofisinin hemen kurulması gerektiğini belirten Demirköz, ”CERN’den ihale almak, Türk şirketleri için bir onur olacak ve uluslararası platformda çok önemli bir referans teşkil edecek” diye konuştu.

Demirköz, şöyle konuştu:

”Bu güzel ve anlamlı günde başta sevgili hocam Prof. Dr. Engin Arık olmak üzere, tüm bilim şehitlerimizi anmak istiyorum. CERN üyeliği onların da düşlediği gibi Türkiye’deki gelecek nesil bilim insanlarının daha sağlam bir alt yapıyla, daha fazla eğitim ve uluslararası çapta kendilerini tanıtma imkanıyla yetişmelerini sağlayacak.

Üniversitelerimizin CERN’de araştırma bağlantıları artarken, CERN kaynaklı araştırmaların Türkiye’ye taşınmasının da önü açılacak. Mühendis ve teknisyenlerimizin de staj yapma, eğitim alma ve çalışma imkanı olacak.

CERN’e dünyanın bilim alanındaki Birleşmiş Milletleri olarak bakıyorum. CERN’de bütün dünya halklarından insanların gelip aynı çatı altında, evreni anlama ve keşfetme amacı için çalışmaları dünya barışı için önemli bir katkı. Türkiye’nin bu organizasyonun parçası olmaya karar vermiş olması ve üyelik sürecine başlaması hepimiz için gurur verici.”

Demirköz, süreçte emeği geçen öğretim üyelerine, TÜBİTAK ve TAEK yönetimine, Cenevre’deki büyükelçi ve başkonsoloslarla ve CERN’ü ziyaret ederek üyelik yolunu açtığı belirttiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ve bakanlara da bilim dünyası adına teşekkür etti.

-”TÜRK FİRMALARI CERN İHALELERİNDEN PAY ALACAK”-

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saleh Sultansoy, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, CERN’ün maddenin temel yapıtaşlarını araştırarak evrenin yaratılış sırlarına ışık tutacak araştırmaların yapıldığını ve bu kapsamda en uç teknolojilerin geliştirildiğini söyledi.

Avrupa Birliğine üye olan ülkelerin yanı sıra dünyanın en gelişmiş ülkelerinden ABD, Japonya, Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkelerden binlerce bilim insanının dünyanın en büyük uluslararası bilim merkezi olan CERN’de yapılan araştırmalara katıldığını anlatan Sultansoy, merkezin 21. yüzyılın stratejik teknolojileri arasında olan hızlandırıcı, detektör ve bilişim teknolojilerinin en üst düzeyde geliştirildiği ve kullanıldığı bir merkez olduğunu anlattı.

Bu teknolojilerin tıp başta olmak üzere bilim ve teknolojinin tüm alanlarında yaygın olarak kullanıldığına işaret eden Sultansoy, ”Türkiye’nin CERN üyeliği bu önemli teknolojilerin ülkemize etkin transferine imkan sağlayacaktır. Aynı zamanda bu alanlardaki yetişmiş insan gücü açığımızı kısa sürede kapatmayı mümkün kılacaktır. Bunlara ilaveten, Türk firmaları toplamı milyarlarca dolar tutan CERN ihalelerinden pay alabilecek” dedi.

-”PROF. DR. ENGİN ARIK’IN GAYRETLERİ AMACINA ULAŞACAK”-

Sultansoy, Türkiye’nin CERN’e üyelik sürecinde büyük gayretler gösteren ve 30 Kasım 2007’de meydana gelen uçak kazasında hayatını kaybeden Prof. Dr. Engin Arık ve diğer bilim insanlarının çalışmaları ve gayretlerinin amacına ulaşacağını kaydetti.

Sultansoy, Türkiye’nin CERN üyeliğine tam destek veren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da bilim dünyası adına teşekkürlerini sunduğunu söyledi.

CERN’den yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin tüm aday ülkelerin, resmi görüşmelerin yapılacağı 3 yıllık bir sürecin ardından merkeze asil üye olması öngörülüyor. 12 Avrupa Devleti tarafından 1954’te kurulan CERN’ün bugün 20 üyesi bulunuyor.

Share