Stephen Hawking hayatını kaybetti

İngiliz evrenbilimci ve fizik profesörü Stephen Hawking, 76 yaşında hayatını kaybetti.


Hawking’in çocukları Lucy, Robert ve Tim babalarının ölümüyle ilgili yazılı açıklamalarında “Sevgili babamızı bugün kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Çok büyük bir bilim insanı, çalışmaları ve mirası yıllarca yaşayacak olağanüstü bir kişiydi” dedi.

KİTABI İÇİN İLGİNÇ İFADELER KULLANMIŞTI

Ünlü fizikçi Hawking, 2013 yılında “My Brief History” (Kısa Tarihim) isimli otobiyografisini kaleme almıştı. Hawking, kitabında neredeyse tüm hayatı boyunca mücadele ettiği ALS hastalığı hakkında da “Bunun benim başıma gelmesinin büyük bir haksızlık olduğunu düşünmüştüm ve hayatımın bittiğini sanmıştım. Ancak 50 yıl sonra söyleyebilirim ki hayatımdan oldukça memnunum” ifadelerini kullanmıştı.

“A BRIEF HISTORY OF TIME” 237 HAFTA BEST SELLER KALDI

Stephen Hawking’in 1988 yılında yazdığı “A Brief History Of Time” (Zamanın Kısa Tarihi) isimli kitabı kısa sürede en çok satanlar listesine girmeyi başarmış ve 237 hafta yerini korumuştu. “Zamanın Kısa Tarihi” halen best seller listesine girmyi başarmış en komplike kitaplardan biri olarak gösteriliyor.

Hawking, o dönem basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Aslında ilk başta amacım, kitabımın havalimanlarında hediyelik dükkanlarında satılmasıydı. Kitabın dilinin anlaşılabilir olması için önce hemşireler üzerinde denedim, sanırım çoğunu anlamayı başardılar” diye konuşmuştu.

HAYATI FİLM OLMUŞTU

Ünlü fizikçi Stephen Hawking’in hayatı beyaz perdeye de uyarlanmıştı. The Theory of Eveything (Her Şeyin Teorisi) isimli filmde Hawking’in gençliği ilk evliliği ve yaşadığı zorluklar anlatılıyordu.

200 YIL İÇİNDE DÜNYA’NIN SONUNUN GELECEĞİNE İNANIYORDU

Hawking, yaptığı açıklamalarda çoğu kez insanlığın sonunun yaklaştığını iddia ediyordu. Dünya’nın kaynaklarının 200 yıl içinde tükeneceğini ve insan ırkının hayatta kalmak için diğer gezegenlere açılması gerektiğini ifade eden fizikçi, küresel ısınmanın önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yapıyordu.

İŞTE STEPHEN HAWKİNG’İN HAYATI VE BİLİNMEYELERİ

Ünlü Prof. Dr. Stephen Hawking, 8 Ocak 1942 yılında doğdu. 8 yaşındayken Londra’dan 20 mil uzaktaki St Albans’a gitti. 11 yaşında St Albans okuluna kayıt oldu. Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford Üniversitesi kolejine devam etti. Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, o matematiği seviyordu. Fakat okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bu yüzden onun yerine fizik öğrenimi görmeye başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi.

Hawking daha sonra kozmoloji (evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge’e gitti. O zamanlar Oxford’da evren bilimi üzerine çalışma yoktu. Cambridge’de danışman olarak Fred Hoyle’u istemesine karşın Dennis Sciamaatanmıştı. Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College’de profesör asistanı oldu.

1973’de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonra Stephen Hawking, Uygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçti. 1979’dan sonra matematik bölümünde Lucasian matematik profesörü oldu. Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlamento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulmuştu. İlk olarak Isaac Barrow sonra 1669’da Isaac Newton’a verilmişti. Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein’ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang’le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi.

Bu birleşmenin bir sonucu da kara deliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olduğuydu. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çerçevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.

HASTALIĞININ ARDINDAN…

Stephen Hawking 1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığına yakalandı. Motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden; ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu hastalık, Hawking’i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm etti. Ünlü bilim insanı, 1985 yılından bu yana sesini de yitirmiş olduğu için, koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyordu.

Ünlü fizikçi en son 25 Kasım tarihinde Vatikan’da “Evrenin Kaynağı” başlıklı bir konferans vermiş ve Papa Francis ile görüşmüştü. 1942 yılında İngiltere’nin Oxford kentinde doğan Steven Hawking, kuantum fiziği ve kara delikler üzerine yaptığı çok kapsamlı çalışmalarla tanınıyordu.

Bilimsel araştırmaları 40’ın üzerinde dünya diline çevrilen Stephen Hawking, bilim çevrelerinde Albert Einstein’dan sonraki en büyük dahi olarak görülmekteydi.

Share