Aşırı korumacılık suça itiyor

Anne babanın çocuğuyla ilişkilerini demokratik tutum çerçevesinde kurması gerekiyor.

Aşırı korumacılık suça itiyor

Aşırı korumacılık suça itiyor

SAMSUN’da psikolog Enise Öziç, anne babanın çocuğuyla ilişkilerini küçük yaştan itibaren demokratik tutum çerçevesinde kurması gerektiğini belirterek, “Aksi takdirde kullandığımız otoriter ya da aşırı koruyucu tutumumuz çocuğumuzun yetişkinlik hayatına verdiğimiz en büyük zararlardan biri olur. Bu konuda yapılan araştırma sonuçlarına göre, zararlı madde kullanan öğrencilerin yüzde 49’unun ailesinin otoriter olduğu, yüzde 51’inin ailesinden yeterince ilgi görmediği saptanmıştır” dedi.

Samsun’da özel bir hastanede görevli Psikolog Enise Öziç, ‘Aile tutumunun çocuklar üzerindeki etkisi’ hakkında bilgi verdi. Psikolog Öziç, “Anne-baba ve çocuk arasında kurulan sağlıklı iletişim, çocuğun ilerde sosyal hayatta kuracağı iletişimin temellerini oluşturur. Anne ve baba çocuğunun gelişimine olumlu bir katkı sağlamak istiyorsa öncelikle kendisini tanımalıdır. Başarılı anne baba, çocuğunun ihtiyaçlarını sezen, aşırı hoşgörülü ya da katı olmayıp çocuğa karşı esnek bir tutum içinde olan, çocuğun kendi kendisini denetlemesine yardımcı olan, çocuktaki sorumluluk duygusunu geliştiren, olayların sonuçlarıyla onları baş başa bırakan, onlara hak ve özgürlüklerinin sınırlarını öğreten, kendi kendisini disipline edebilen bir birey olarak yetiştiren kimselerdir” diye konuştu.

Çocuğun başarılı ya da başarısız olmasında ailenin büyük önem taşıdığını dile getiren Psikolog Enise Öziç, “Bu nedenle çocuk yetiştirirken yapılan birtakım olumsuz davranışlarımıza dikkat etmeliyiz. Örneğin bu olumsuz davranışların içinde en sık görünenlerden biri bağlılık ve bağımlılık kavramlarının birbirine karıştırılıyor olmasıdır. Anne baba çocuklarına bağlı olabilirler ancak onları dizlerinin dibinden ayırmayacak kadar ileri giderseler o zaman bu bağımlılık boyutunu alır ve bu davranış sonucunda çocuğumuz çekingen ve özgüvensiz olur. Bu durumda bağımlılık ve bağlılığın aynı şey olmadığını anlayarak çocuğumuzu bağımlı olacağı davranışlarımıza maruz bırakmamalıyız” dedi.

Çocukları dinlemenin onların kişilik gelişiminde son derece önemli olduğunu belirten Psikolog Öziç, şunları kaydetti:

“Çocuğunuzun bir sorunu dile getirmesi durumunda çocuğunuza konuşabileceği bir ortam sunulmalı, konuşma esnasında empati kurulmalı ve duygularının asla küçümsenmemesi gerekir. Örneğin; ‘Seni çok iyi anlıyorum oğlum, oyuncağın kırıldığı için kendini çok üzgün hissediyorsun daha onunla oynayamayacağını düşünüyorsun’ gibi empatik ifadelerle çocuğumuza yaklaşmalıyız. Böylece onun duygu ve düşüncelerini tanımasına ve kendisini bu şekilde ifade edebilmeyi öğrenmesine yardımcı olmuş oluruz. Çocuğumuzla iletişimimizi küçük yaşlardan itibaren demokratik tutum çerçevesinde kurmalıyız, aksi takdirde kullandığımız otoriter ya da aşırı koruyucu tutumumuz çocuğumuzun yetişkinlik hayatına verdiğimiz en büyük zararlardan biri olur. Bu konuda yapılan araştırma sonuçlarına göre, zararlı madde kullanan öğrencilerin yüzde 49’unun ailesinin otoriter olduğu, yüzde 51’inin ailesinden yeterince ilgi görmediği saptanmıştır.”
Kaynak:DHA

Share